Zamanınızın birçoğunu sosyal medyaya ayırıyorsanız, Adrenokrom hormonu hakkında kan dondurucu iddiaları mutlaka görmüşsünüzdür. İddialara göre birçok Hollywood ünlüsü, gençleşmek uğruna bu hormonu kullanıyor. Hatta bir diğer iddia ise Covid-19 döneminde ünlülerin vücutlarında ve yüzlerinde oluşan çökme durumu, bu hormonu almamalarından kaynaklı.
Peki, hazır sosyal medya bu iddialarla epey çalkalanıyorken, Adrenokrom hormonu hakkındaki bu söylemlerin gerçek olup olmadığını merak ettiniz mi?
Epstein davalarıyla birlikte adını tekrardan duymaya başladığımız hormon, iddialara göre çocuklardan elde ediliyor.
Adını ilk kez Wayfair ve PizzaGate olaylarında duyduğumuz Adrenokrom, belirtilenlere göre 0-9 yaş arasındaki çocuklarda daha fazla ortaya çıkıyor. Hatta istismarcı kişiler, kaçırdıkları çocuklara işkenceye maruz bırakarak bu hormondan daha fazla elde edebiliyor. Daha sonra tavan yapan adrenalin, çocukların boynundan şırıngayla çekiliyor.
Verilen hormonun üstünde yazan seri numarasını internette arattığınızda karşınıza bir sürü çocuk fotoğrafı çıktığını, adı geçen ünlülerin de istediği çocuğu seçerek bu hormonu elde ettiğini belirten sosyal medya teorisyenleri, büyük bir kitleyi kendine inandırmayı başardı.
Kabul edelim ki bu iddialar epey korkunç, özellikle son dönemlerde artan kayıp çocuk sayısı ve Epstein davası gibi olaylar, insanların iddialara inanmasına sebebiyet verebiliyor. Ancak ortaya atılan söylemler, koca bir yalandan ibaret. Peki o zaman nedir doğrusu?
Adrenokrom, adrenalinin yan ürünü olan bir kimyasaldır.
Adrenokrom, epinefrinin (adrenalin olarak da bilinir) oksidasyonu ile oluşan ve C9H9NO3 kimyasal formülüne sahip kararsız kimyasal bileşiktir. Adı, adrenaline ve bir renge sahip olmasına atıfta bulunur.
Bu hormon, adrenalinin oksidasyona uğramasıyla elde edilen bir molekül olarak biliniyor. İnsan vücudu üzerinde henüz tam olarak kanıtlanmış bir etkiye sahip değil. Yani anlayacağız, sandığınız gibi gençleştirmeye sahip bir etkiye sahip değil.
Zaten kararsız hâliyle de kullanım alanı neredeyse yok denecek kadar az. Kullanım alanlarından biri; monosemikarbazona bağlanarak stabilize edilmesi, yani kanın pıhtılaşmasını destekleyen karbazokrom (adrenokrom monosemikarbazon) ile sonuçlanır. Karbazokrom, bazen kanamayı tedavi etmek için kullanılır ancak etkisi kesin değildir.
Madem gençleştirici bir etkisi yok, o zaman bu iddiaların temeli nereye dayanıyor?
ABD’li yazar Hunter S. Thompson’ın 1972’de yayımlanan “Fear and Loathing in Las Vegas” adlı romanıyla Adrenokrom’un adını daha sık duymaya başladık. Çünkü kitapta anlatılanlara göre bu hormon, çocukların beyninden canlı canlı çıkarılan bir gençlik iksiri.
Daha sonra bu romanın 1998 yılında Las Vegas Parano adıyla bir filmi de çıkıyor, filmde bu hormonun dünyanın en güçlü uyuşturucu ilacı olarak sunulması bu tarz iddiaların doğmasına önayak oluyor. Yani çocukların gerçekten işkenceye maruz bırakılması, canlı canlı hormonun bedenden çekilmesi gibi bir şey söz konusu değil.
Özellikle bu tarz büyük olaylarda her türlü iddiaya doğruymuş gibi balıklama atlamamak gerek.
Sadece bu olay özelinde değil genel toplumu ilgilendiren büyük olaylarda birçok provokatör, toplumu galeyana getirmek ve etkileşim almak için binbir türlü yanlış bilgiyi sanki gerçekmiş gibi ortaya atar ve çekilir. Bilinçli bir internet kullanıcı olarak yapmanız gereken ilk şey, bir şeyin araştırmasını yapmadan körükleme inanmamanız. Güveneceğiniz ilk kişi, tanımadığınız bir internet kullanıcısı değil, konunun uzmanı olmalı.
Daha önce Epstein davasında Stephen Hawking’in mevzusunu anlattığımız bir içerik yapmıştık:
Bilginin doğrusuna nasıl ulaşacağınızı da şu içeriğimizde anlatmıştık:
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimize aşağıdan göz atabilirsiniz: